{ "title": "Varis", "image": "https://www.varis.gen.tr/images/varis.gif", "date": "21.01.2024 09:56:52", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "
Varis, bir toplardamar hastalığı olmakla birlikte, en fazla bacağın alt kısımlarında etkili olmaktadır. Vücut ağırlığının oluşturduğu basınçla birlikte damarların genişlemesi nedeniyle yüzeysel damarlarda oluşur. Kan dolaşımında kalp atar damarlar aracılığıyla temiz kanı organ ve dokulara ulaştırır. Toplardamarla ise kirli kan kalp ve akciğerlere gider. Yerçekimine karşı yapılan bu dolaşımın farklı bir mekanizması bulunmaktadır. Mekanizmadaki bacak kasları ve damarlar içindeki kapakçıkların önemi büyüktür. Bacak kasları çalıştığında, damarlardaki temiz kan kalbe yönlenir, kirli kanın geriye kaçışını ise kapakçıklar önler. Herhangi bir nedenle kapakçıkların bozulması, işlevini yerine getirememesi söz konusu olursa, kirli kan damarlarda birikmeye başlar. Giderek damarlar genişler ve çapları büyür. Varislerin oluşmasıyla birlikte kişide bazı yakınmalar gelişmeye başlar, önlem alınmazsa vücutta daha ciddi sorunlar yaşanmaya başlar. Toplumda kadınlar erkeklerden daha fazla varisten etkilenir. Özellikle menopozda, gebelikte ve adet dönemlerinde kadınlar varis sorununu daha yoğun yaşarlar. Eğer erken aşamada varislere müdahale edilir, tedavi uygulanırsa daha kolay iyileşme sağlanır.

Varis en fazla kimleri etkiler?

Varis kadınları daha fazla etkilemektedir. Ayakta ya da oturarak uzun süre hareketsiz duranlarda, genetik açıdan ailesinde özellikle ana ve babasında varis hastalığı olanlarda, kilolu obezlerde, kan dolaşımı bozukluğu bulunanlar varis açısından daha risklidir. Varis hastalığının toplumda görülme sıklığı %20-40 oranındadır.

Varis belirtileri nelerdir?

Varis farklı şekillerde meydana gelmektedir. Bu nedenle farklı belirtiler gösterebilir. Ciltte kılcal damarlarda oluşan kırmızı mor renkli ağ biçimindeki varisler, kişide estetik olmayan görünüme ve hafif derecede etkilere neden olabilir. Toplardamarlardaki büyük varisler görsel olarak belirgin olup, verdikleri rahatsızlıkta daha fazladır. Bacaklarda hissedilir derecede ağrıya, ödeme, ciltte lekelere, yanma ve tıkanıklık gibi kişiyi rahatsız edecek yakınmalara neden olur. Varislerin bacaklardan başka karaciğer sirozu hastaların yemek borusunda kanama etkisi gösteren türlerde, basur olarak bilinen hemoroidlerde varistir.

Varisten korunmak mümkün mü?

Varislerin oluşumu hareketsiz yaşam tarzından, ayakta veya oturarak uzun süre kalmak gibi eylemlerden uzak kalınarak engellenebilir. Oturma sırasında bacakları hareket ettirmek, bacakları arada havaya kaldırarak rahatlatmak faydalı davranışlardır. Gece yatarken bacakların olduğu yer hafif yükseltilebilir, düzenli olarak spor ve egzersiz yapılabilir. Kişilerin kilo kontrolünü sağlaması, düzenli olarak yürüyüş yapmaları tavsiye edilir. Düzenli olarak yüzmek, bacakları soğuk suyla yıkamak yararlı olur. Ayrıca kaplıcalar, sauna, sıcak sular damarları genişlettiğinden oldukça zararlıdır.

Varis hastalığını tetikleyen etkenler

Cinsiyet: Kadınlar erkeklere oranla daha fazla risk taşımaktadır. Çünkü kadınların damar yapıları ile karın içi organları varisi tetiklemektedir. Buna neden olarak hormonlar gösterilir. Kadınlarda östrojen hormonu, menopozdaki hormon ilaçlarının kullanılması, doğum sayısının artması, doğum kontrol hapı kullanımı kadınlarda varisi tetikleyen unsurlardır.

Yaş: Yaşın ilerlemesi dokuların zayıflamasına, dolayısıyla varis oluşumuna neden olabilir.

Genetik: Ailede varis hastalığının olması halinde, kişiler daha riskli kabul edilir. Bu durumda diğer etkenlerin varlığı riski arttırır.

Aşırı kilolu olma: Fazla kilolu olmak, karın içi basıncının artmasına dolayısıyla damar yapısının bozulmasına etkili olur.

Hamilelik: Kadınlarda hamileliğin ilk 3 aylık sürecinde hormonal değişimlerde artış olması ve rahmin büyümesiyle damarlarda göllenmeye neden olması varislere uygun ortam hazırlamaktadır. Bu dönem oluşan varisler gebeliğin bitişiyle geçse de yeni bir hamilelikte tekrar görülecektir.

Hareketsiz yaşam tarzı: Kişilerin uzun süre hareketsiz kalması varis oluşumunda en önemli etkendir.

Meslekler: İnsanların bazı mesleklerde daha uzun süre ayakta kalması gerektiğinden, varis oluşumu açısından risk kabul edilir.

Varis tedavisi nasıl yapılır?

Varis tedavisinde hastalara koruyucu ve düzeltici yöntemler uygulanır. Koruyucu yöntemlerde damar yapısının korunmasını ve güçlendirilmesini sağlayacak ilaçlarla hastaların ağrıları yok edilir. Fakat bu tedaviler varisleri yok etmez, sadece belirtilerin azalmasını sağlar. Ancak tedaviler damar çeperlerinde dayanıklılığı sağlayarak, hastaların varislere karşı mukavemetini arttırır. Düzeltici tedavilerde ise amaç varislerin yok edilmesidir. Bu tedavide farklı yöntemler kullanılabilir.

Bunların arasında bulunan skleroterapi tedavisinde damara ilaç verilerek, sorunlu damarın vücuttan atılması sağlanır. İlacın etkisiyle damarda içten dışa doğru hareketlenme olur ve çeperler birbirine yapışır. Bu sayede kirli kan girişi engellenir. Varis tedavisinde cerrahi yöntemlerde bulunmaktadır. Klasik yöntemle (Ven stripping) kasıktan girilir ve varis oluşan damar bağlanır. Bu sayede ana toplardamarla ilişiği kesilmiş olur. Bu yöntemde hastaların en az 2 gün hastanede kalması ve sonrasında 1-2 hafta bandajlarla kalması gerekir. Varislerin diğer tedavi yöntemi lazer uygulamasıdır. Bu damar içinden ya da dışından yapılabilir. 2-4 mm çaplı varislere damar dışından lazer uygulanır. Damar içinden uygulanan endovenöz lazer ablasyon tedavisinde ise varisli olan damarın içine katater yerleştirilir. Bu tedaviyle damarın yakılması sağlanarak tedavi uygulanır.
" } ] }