İğneli varis tedavisi, ilk olarak antikçağda Hippokrates tarafından yapılmıştır. Hippokrates, bakır bir telin varisli damarın içine sokarak ilk varis tedavisini ve sklerotherapi uygulamasını yapmıştır. 1945'te ve Dr. Sig ve Dr. Fegan'ın çalışmaları sonunda modern sklerotherapinin temellerini atmışlardır. Gelişen teknolojilerin tedavide kullanılmasıyla, günümüzdeki geniş uygulama alanına kavuşmuştur. Tedavinin amacı, izole olarak bozuk damarda fibrozis oluşturmak ve damarı vücut tarafından uzaklaştırmaktır.

Sklerotherapi metodunda damar içinden çalışılarak damarın en iç duvarını yapan hücrelerde sınırlı hasar oluşturulur ve basınç uygulanarak bu damarların birbirine yapışması sağlanır. Tedavi sonrası devre dışı kalmış varisli bozuk damar vücuttan atılır. Böylece bu damarların sağlam damarlar üstündeki yükünün azalmasıyla toplardamarlar daha verimli çalışır.

Skleroterapi, varis tedavisinde uzun yıllardır başarı ile kullanılıyor. Tedavinin temelini, çok ince özel iğneler kullanılarak, hastalıklı damar içine, damar cidarına hasar verici sklerozan madde enjekte edilmesi oluşturmaktadır. Sklerozan madde varis damarı cidarını tahrip etmekte ve yapılan baskıyla birlikte varisli damarın bütünlüğü kaybolmaktadır. Kullanılan ilaçlar yüksek konsantrasyonlu tuzlardan oluşmaktadır. İçine kan dolamadığı için kullanım dışı kalan varisli damarlar daha sonra beden tarafından yok edilmektedir.

Çok ince iğne kullanıldığından işlem fazla ağrı vermez. Varisli yerin genişliğine göre enjeksiyon adedi ve tedavi seansı değişir. Tedavi seanslar halinde yapılır, çünkü enjeksiyon sonucunu görmek ve kalan varisli damarlar tespit edilerek yeniden enjeksiyon yapılabilmesi bakımından belli bir süre beklenmesi gereklidir. Her seans enjeksiyon sayısına göre ortalama 15 ile 45 dakika kadar sürmektedir.

İğneli varis tedavisi sonrası 7 ile 10 gün arası basınçlı çorap kullanılır. Tedaviden sonra kişi hemen günlük hayatına döner. Eğer bu ince damarları besleyen daha büyük varisli damar varsa bu tedavi hiçbir netice vermez. Damar kaybolsa da kısa sürede hemen yakınında bir alandan tekrarlar. O sebeple önce deride bulunan varisleri tetikleyecek derinde bir kaynağın varlığı ultrason ile araştırılır, herhangi bir kaynak var ise ilk önce o kaynağa müdahale edilir. O kaynakta sorun çözüldükten sonra ciltte görülen kılcal damarlara müdahale edilir.

Renk değişikliği yaklaşık bir yıl içinde geriler. Düzenli özel destek kremler sürülmesiyle bu süre daha da kısaltılabilir. Bunun dışında yer yer morarmalar, geçici şişlik, ağrı, iğne yapılan bölgelerde hassasiyet, yanma, kaşıntı, yüzeysel ana damarlarda tromboflebit, siyak renk değişikliği, derin ventrombozu ve pıhtı atması gibi yan etkiler görülebilir. Rahatsız edici boyutlar için uygulamayı yapan hekime müracaat edilmelidir.